Комментарии:
Güzel bir program olmuş , sorular yerinde cevaplarda bir o kadar tatminkardı.
ОтветитьKarşı cikanlar olacak sana sinan hoca. Sen dogrudan ve doğrularından asla ayrilma. Zirvalayanlar, yaşanan tarihi ayiplara cevap veremeyecek sözde okumuşlar ve sekuler cahillerdir.
ОтветитьVay be adamın bu konuşmasından sonra fişini çekmişler.
O yüzden ortalarda görünmüyor
Sinan bey teşekkürler bu kadar açık bir sekilde yanlışları konustugunuz için az önce testuf kisa bir konuşmanızı duydum tamamini izlemek için geldim Tebrikler"akp sevmiyorum"
Ответить13 yıl sonra bu programa denk gelmişiz sanki saklanmış bizlerden. Çok güzel fikirler
Ответить2025 yılı güncelleme; CHP daha komik liderle daha diplerde , Erdoğan Türkiye'deki işleri dışarı ülkeler ile muhteşem götürüyor su an ekonomik kriz ve fırsatçıların kafasını kopardiginda önünde duracak kimse yok. Ve Sinan Çetin öngören biriymiş bu programa rastladigim için mutlu oldum
ОтветитьArkadaşlar iyi dinleyin uyanın artık !!
ОтветитьGercek aydin gecmisi ve gelecegi tarafsiz yorumlayandir ..bence 👍
ОтветитьEsasen fikir, söyleyenin değil duyanındır.
Hiç kimse sınanmadığı davanın, masumu değildir..
Eskinin söyleşisi bile güzelmiş..
Düşünceleri bomboş.
ОтветитьUlan bu adamı hiç sevmezdim bazı filmleri güzeldi ama bu yaptığını duyduğum için böyle beğensem de güzel demiyor Ulan ben bu saatten sonra bu adamın ayağının altını öperim lan Bak öperim öperim başımın üstüne koyarım sırtımda taşırım Sinan abi görüyorsan Bize de dua et Allah razı olsun Allah senin eşlerini kolaylaştırsın niyetini daim eylesin Cennetine peygambere s.a.v. komşu eylesin Amin
ОтветитьSinan bey gerçekten tarafsız objektif konuştuğunuz için Türkiye Cumhuriyetinin bir vatandaşı olarak çooook teşekkür ediyorum iyiki varsınız🌸sizin gibi değerlere çok ihtiyacımız var!
ОтветитьSinan Çetin muazzam bir insanmış
Ответитьşu adam şunları 2012 de Erdoğanın demokratıkleştirdigi ortamda değil de mesela 2002 de konuşsa ya hapse tıkar ya vurdururlardı. o gün icin analizleri muazzam doğru.
Ответить2025 izleyenler
ОтветитьSinan beyin dediği gibi kimse m kemali sevmek zorunda değil...Kimse saat 9.05 de saygı duruşu yapmak zorunda değil...Uydurulmuş tarihi millete anlatıp durmayın....Tarihi gerçek yaşanmış olaylarla anlatın....Yalancının mumu yatsıya kadar yanarmış....İlerde torunlarımız gerçekleri öğrendiğinde bizimle dalga geçmesinler.....Koskoca Osmanlı bütün ihtişamı ile dünyada ışık gibi parlıyordu bütün dinleri ve milletleri mutlu ediyordu...Yeni kurulan ulus devleti sadece kemalistleri mutlu etmek üzere kuruldu....Dindar insanlar idam edildi dini öğreten kurumlar kapatıldı şapka yüzünden binlerce insan idam edildi....Çok büyük saçmalıklar zalimlikler yapıldı....İlk seçimde dindar bir insan seçildi ama onuda idam ettiler....Yıllardır yalan dolan hikaye anlatıp durdular....Allah cc büyüktür bu millet tekrar uyanacaktır ....
Ответитьtarık akanı müjdat Gezen i bedri baykam'ı sevenler meselesi çok iyi anlaşılması gereken bir mesele bravo Sinan Çetin nokta atış yapmış sın
Ответитьİslami bir kimliği olmamasına rağmen Sinan Çetin cumhuriyetin ve demokrasinin sahteciliğini çok güzel ortaya koymuş
Ответитьaa doğuya niye iş adamları fabrika açmıyor sinan? işine gelince devlet açsın işine gelince ben liberalim devlet karışmasın
ОтветитьBu adam cumhuriyet ne yağtı diyen, Dersimi kendi topraklarını TC bombaladı dıyerek o zamanın açılımcoşarına şirin gözükmeye calıştı. Mezun oşdugu sanat tarihi bölimi bile cumhuriyet eseri. Gurcu bir baba ve Alman bir eşle gecirdiği hayatınında kariyerinin en parlak filmi Berlin in Berlin:)).Turkiyede Cumhuryet ve Ataturk düşmanlarının ortak özellikleridir bu Turke düşmanlık, Atatürke düsşmanlık, vefasızlık, cehalet ve ya menfaat
ОтветитьMuazzam bir sohbet fakat bunu yıllar sonra izlememiz bilmemiz çok garip bu program bu zamana kadar neden gizlendi
Ответить19. Dakikada söylediklerinin hepsini yaptı devlet çok şükür 🇹🇷
ОтветитьDakika 21 de söyledikleri şuan yapılmaya çalışılıyor
Ответить24 de söyledikleride çok doğru
ОтветитьBedri balgam 😎Bilerek diyor
ОтветитьSinan Çetin bu programdan sonra linç yedı
ОтветитьYil 2025 de buldum bu videoyu.. sanki saklamisler yaa.. çok güzel ve net aciklamis Sinan Cetin❤❤❤
Ответитьsinan abi sonuna kadar haklı
ОтветитьHer seçim döneminde milletvekilleri adaylarının belirlenmesi ile ilgili farklı uygulamaların yer aldığı Cumhuriyet döneminde 1927 yılında tek seçici CHP Genel başkanıdır. Çok partili hayata geçme yönünde Serbest Cumhuriyet Fırkası ile uğranılan başarısızlığa rağmen, bu amaçtan vazgeçilmemiş, buna yönelik dönemin şartları gereği yeni uygulamalar yapılmıştır. 1931 seçimlerinde bağımsız aday uygulaması, 1935 seçimlerinde kadınlara ve azınlıklara temsil hakkının tanınması, 1939 yılında ikinci seçmenlerin pek çoğuyla görüşerek milletvekilleri adaylarının tespiti, 1943 yılında milletvekili adaylarının bazı illerde milletvekili sayısından fazla gösterilmesi bu tür uygulamalara örnektir. Ayrıca ilki 1939 seçimleri sonrası oluşturulan ve 21 kişilik bir milletvekili ile temsil edilen “Müstakil grup” uygulamasına 1943 yılında da devam edilmiş, müstakil grup milletvekili sayısı 1943 yılında arttırılmıştır. Ancak 1946 seçimleri ile çok partili hayata geçildiğinden bu müstakil gruba gerek kalmamış, CHP’nin 1946 kongresi sonrası bu uygulamadan vazgeçilmiştir.
Cumhuriyet dönemi milletvekili seçimleri 1946 yılı hariç olmak üzere Anayasa gereği ön görülen 4 yılda bir yapılmıştır. 1946 seçimlerinde DP’nin de kurulmasıyla bu süreye uyulmamış, seçimler bir erken seçim şeklinde 1 yıl öne alınmak suretiyle gerçekleştirilmiştir.
Seçimlerin süresi 1923 ve 1927 yıllarında yaz aylarında, 1931 seçimi ilkbahar, 1935 seçimi ise kış aylarında yapılmıştır. 1931 seçimleri ile seçimlerin aynı gün yapılması uygulamasına geçilmiş, 1931 seçimleri ve sonraki seçimler ülkenin her tarafında aynı gün yapılmıştır.
Sonuç olarak Cumhuriyet döneminde hedeflenen çok partili demokratik hayata 1946 yılına kadar ulaşılamamıştır. Bununla birlikte hedefe yönelik dönemin şartları gereği bazı uygulamalarda bulunulmuştur. İhsan Güneş’in de dediği gibi bu dönem “devrimlerin hızının kesilmemesi için kontrollü, sınırlı, tek parti ağırlıklı bir katılım yöntemi” benimsenmiştir[89]. Bununla birlikte çoğulculuk için şartlar çerçevesinde çeşitli girişimlerden de kaçınılmamıştır.
KAYNAKÇA
Arşiv Belgeleri
Başbakanlık Osmanlı Arşivi
Dahiliye Nezareti Siyasi Kısım ( DH-SYS)
DH-SYS, 122/5-2 1332.5.12.
DH-SYS, 122/5-3 1332.4.2.
Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi (BCA)
BCA, 490.01/456.1877.1.
BCA, 490.01/9.49.15.
BCA, 490.01/11.60.19.
BCA, 490.01/8.41.28.
Cumguriiyet ;100 yıldır bu millete dayatılmış bir zorbalık sistemidir. kendi kültürüyle,değerleriyle uyuşmayan bir sistemdir ... güya çağdaş medeniyet seviyesine çıkacaklardı kendi kesimlerinden ne ilimde ne fende ne sanatta bir isim duyamadık .medya şarlatanlarını bize prof diye yutturmaya çalışıyorlar. Yıllardır uzaya çıkamadık diye ağlıyorlardı 😂onuda bu ülkenin gerçek öz evlatları yaptı,ihalar sihalar vs. Ne gelirse aklınıza
Ответитьülkemin vatanını dinini ırkını seven saf vatandaşları lütfen bu türkçe olimpiyatlarında fetullah itini öven yabancı kadınla evli bir çocuğuna ibranice tanrı anlamına gelen öbür çocuğuna kürtçe çemo anlamına gelen fetöcü yurt dışından ödüller alan iblisin laflarına aldanmayın gidin kendiniz biraz araştırma yapın bu insanlar sizi kendi tarihinize düşman etmeye çalışırken duymak istediğiniz 2 3 tane şeyi söyleyen kalleşlere inanıp da gaza gelmeyiniz gidin bu iti araştırın bakın oğlu neler yapıyor eşi kimmiş ne zaman nerede neler demiş fetullah hakkında döktürdüğü övgüler nedenmiş neden türkiyeye uğramazmış nereliymiş bakın bulun kendi vatanınızın içine kimler neleri yerleştirerek size neler izletiyor bunu kim yayıyor bakın
Ответить80 senedir yalan söyleyenler kimler? Tarihçi olmadığı halde tarih anlatanlar mı? Sağın anlattığı tarih mi, solun anlattığı mı? Yoksa tarih anlatan tarihçiler mi? Bunların içlerinde akademisyen olanlar mı, olmayanlar mı? Yine akademisyen tarihçilerin içlerinde taraflı olanlar mı olmayanlar mı? Tarihi herkes anlatıyor. Bakın kendisi yönetmen ve tarihe giriyor. Kadir Mısıroğlu da hukukçu ama hayatı boyunca tarih anlattı. İmamlar bile tarih anlatıyorlar. Aslında tarihi herkes anlatıyor. Ülkemizin en büyük tarihçisi Halil İnalcık’ı zaten çok az sayıda olan sadece seçici okurlar okuyorlar.
Sinan Çetin’in de elbette haklı olarak bazı soruları var. Türk solu başlangıçta ABD karşıtlığından oluştu. Fakat Nato’ya alınmamızın birçok nedenlerinden biri de “Türkiye solculaşmasın, Rusya’ya yanaşmasın” diyedir. Yani Türkiye tarihçilikte rüzgara kapılan bir yaprak gibi. Herkes üflüyor ve yaprak rotasız şekilde uçuyor.
Sinan Çetin’e şunun sorulması lazım: Diyarbakır'da Şeyh Said İsyanı söz konusu olana kadar İstiklal Mahkemesi var mıydı? Yoktu. Ülke zaten dış güçler tarafından parsellenirken iç isyanların sırası mıydı? Değildi. Bu isyanlarla baş etmeye çalışanlar ve bu mahkemeleri kuranlar zaten Çanakkale Savaşını yönetenler değil miydiler? Ordunun o kadar işi varken bunlarla uğraşılmasın diye bu mahkemeler sayesinde bu konular hukukçulara devredildi. Diyarbakır’da Şark İstiklâl Mahkemesi kuruldu. Neden orada? Çünkü isyan var. Aynı isyancılar ülke içini parselleyen ecnebilere çıt çıkarmıyorlardı. Neden? Bakın burası çok önemli. Bu mahkemeler hilafet ve saltanat yıkılmasını, kılık kıyafeti, şapka kanununu, Cumhuriyetin ilanını reddedenleri yargılamak için İstanbul ve Ankara'da kurulmuştu. Ardahan Milletvekili neden idam edildi? Diyarbakır'da eski Bitlis milletvekili ya da Kürt İstiklal Cemiyeti kurucusu neden kurşuna dizildi? Elbette bir insan kim olursa olsun öldürülmesi kulağa hoş gelmiyor. Ama şu yok: Alimdiler, şeriatçıydılar diye mi? Hayır… Böyle olsa sadece Türk komutanlara değil işgalci komutanlara da karşı çıkmaları gerekmez miydi? Bu sorunun cevabı yok. İstiklâl mahkemeleri asker kaçaklarından tutun da bozgunculara hatta casusluk davalarına kadar her şeye baktı. Casusların çoğu da Müslüman görünenlerdi.
Osmanlı da bir şeriat devleti değildi. Ama hiç olmazsa Fevzi Çakmak ve Kazım Karabekir gibi dindar komutanlar gibi davranılabilirdi. Onlar kötünün iyisini seçtiler. Çünkü devlet ekonomik ve askeri olarak o kadar yıpranmıştı ki sadece iki seçenek vardı ve diğer seçenek zaten işgalcilerin işine gelirdi. Casus Gertrude Bell bir çok Arap aşiretini Osmanlı'ya karşı kışkırttı. Lawrence da Arapları isyan için kışkırtmakla meşguldü. Hepsine aynı sloganı öğrettiler: “Din elden gidiyor.” Yahu din elden şimdi mi gitti? Osmanlı neden taa 1699’da gerilemeye başladı? Osmanlı birleşen beylikler ve savaşlarla büyümüştü. Hiçbir zaman Kuran şeriatıyla yönetmedi. Fakat Mecelle’de içtihadlar gibi Kuran’a uygun hükümler de yer aldığı için tamamen Kuran’dan kopuk da değildi.
Burada sihirli cümle Cumhuriyet ya da Hilafet değil. Kuran’a uygun olduktan sonra her ikisi de iş görür. Demokrasi haricinde Monarşi, Oligarşi, Başkanlık ya da yarı başkanlık sistemi hepsi Kuran’a uygun kullanılabilir. İşin şu tarafı problem: Demokrasi şayet Kuran anayasa olmayacaksa en iyisidir. Yani kötünün iyisi.
Kuran ile yönetmek nasıl olacak? Bu ayrı bir tartışma konusu. İran’da Şia var ve Kuran ile mi yönetiyor? Tabi ki hayır; yani kısmen. Osmanlı da kısmen. Fakat Allah kısmen mi yönetin diyor? Hayır. Sünni Moritanya’da ya da Sünni Pakistan’da şeriat var mı? Adı İslam Cumhuriyeti ama onlar da kısmen. Bu ülkelerin hepsinde beşeri kanaatler dinin hükümlerinin önündedir… Bunlar İslam değil birer “mezheb cumhuriyeti”dirler.
Sinan Çetin Cumhuriyetin bir tane bile olsa değerini soruyor; muhatabı “moda” demiş. Bir tarihçiyle konuşsa bu cevabı alır mıydı? Hayır.
“Hukukun üstünlüğü” ilkesi bir değerdir. Bunu Ahmet uygular Mehmet uygulamaz. Bu başka şey ama bir Cumhuriyet değeridir. Bugün de öyledir. Bakın Cumhurbaşkanımız sıkça bu ifadeyi kullanıyor… “Hükümetin meşruiyet kaynağı” padişah, vazir, sadrazam değildir, “halktır.” Bu kötü mü? Hayır. Uygulamak ya da uygulamamak senin işin. “Kanunlar önünde herkes eşittir.” Bu Hükümet partisinin ve hukukçuların işidir. Cumhuriyet engellemiyor. “Yönetimde ayrıcalıklı bir sınıfa yer yok.” Bakın bu nedenle Bitlis'in Kürt Kürümoğulları aşiretinden İsmet İnönü Cumhurbaşkanı oldu. “Seçme ve seçilme hakkı milletindir” diye Kürt olan olmayan herkes Kürt diye bakmadan Özal’ı seçti. Erbakan yasaklı olduğu için benim ailem de ona oy verdiler. “Egemenlik yetkisi halkın elindedir” diye her fraksiyondan kişiyi halk indirip iktidar yapabiliyor. “Cumhuriyetin bütün vatandaşları eşit haklara sahip durumdadır” diye eğitimde mesela “sen Türk değilsin şundan yararlanamazsın” denmiyor. Cumhuriyette “yaşam hakkı gibi temel insan haklarının bütünü güvence altına alınmıştır.” Bir cinayet işleyenenin/işlenenin uyruğuna bakılmıyor. Çok güçlü olan bir Türk ya da Kürt sistemi zorlayabiliyor. Mesela Narin cinayeti neredeyse kapanıyordu. Neden? Arkasında güç oluştu. Bu çocuk arkası güçlü olmayan bir Türk kızı olsaydı davası çoktan çözülmez miydi? Demek ki işin Türkü Kürtü yok, güçlüsü güçsüzü var. Bu da Cumhuriyetin değil Hükümetin ve Hukukun birlikte çözeceği bir sorundur. Cumhuriyette “İnsanlar arasındaki ilişkiler ve birey devlet ilişkileri kanunlar kapsamında düzenlenir.” Mesela ticarette de bu böyle. “Tüm vatandaşların düşünce, inanç ve ifade ve inanç hürriyeti var.” İsteyen müslim ya da gayri müslim olabiliyor. Eğer bunlar değer değilse Sinan Çetin başka nasıl bir değer bekliyor? “Moda” deyip geçmek çok gülünç. Kendisi o hiç beğenmediği Cumhuriyetin ona verdiği özgürlük sayesinde Cumhuriyeti kötüleyebiliyor… Fatih, Yavuz, Kanuni döneminde kanunun ya da sistemin eleştirildiğini duydunuz mu?..
Diyor ki 1946’ya kadar seçim yokmuş? Bunu Cumhuriyet mi böyle yap diyor? Uygulayıcı ile karıştırmamak gerekir. Hani bir söz var: “At sahibine göre kişner.” Sen kötü yönetirsen Cumhuriyet sana ne yapsın? Sinan Çetin daldan dala atlıyor. Yönetim şekli ile yöneticiyi bile birbirinden ayrı göremiyor. Erbakan Hoca 11 ayda efsane yönettiğinde Cumhuriyet, Fetö, her şey vardı. Ama en azından yönetenin isterse iyi yönetebileceğini de gördük. Mesela bütçeyi denk hale getirmek mümkünmüş… “İzin vermezler” ayrı şey. Ama cüret edersen başarılı olabiliyor musun? Evet. Tek başına Hükümet olsa Kıbrıs’ın tamamını almıştı. Neden? At sahibine gör kişner de ondan…
Sinan Çetin ulus devletin Kürtleri, Rumları, Ermenileri dışladığını söylüyor. Bir tek Türkleri dışlamamış. Ona şunu sormak lazım: Türkler isyan etmiş mi? Hayır. Peki isyancı olmayan Kürtleri, Ermenileri, Rumları dışlamış mı? Hayır. Haaa, Ermeniler köyleri basmışlarsa Türkler de misilleme yapmışlarsa bunun faturasını Türklere ya da ulus devlete yazmak da haksızlık olur. Gerek Adnan Menderes’i ve gerekse Deniz Gezmiş’i hem de asarak dışlamadılar mı? Her ikisi de Türk… Meselenin ırkla ne alakası var?..
Sinan Çetin bugünkü Kürt adı altındaki terörü bile ulus devlete bağlıyor. Bizim Kürtlerle meselemiz yok. Siyonizm tarafından kullanılan Türk, Kürt, Rum, Ermeni kim olursa olsun hepsiyle yani Siyonizim kuklalarıyla meselemiz var. Neymiş ulus devletin kendi milletine düşman bir yapısı varmış. Sadece Atatürkçüleri seven bir devletimiz varmış. Burada da ayıramadığı şudur: Hükümet başka, devlet başkadır. Sol hükümet gelir sağcılara, sağ hükümet gelir solculara haksızlık yapabilir; fakat bu devletin istediği ya da “yap” dediği bir şey değildir. Devlet bambaşkadır. Hata hükümetlere yazılır. Sinan Çetin ise tam tersi durumlara düşüyor… Küçük bir bölümün eleştirisini bile bu kadar uzun yaptıysam videonun tamamına kitap yazmam lazım... Çünkü söylenecek çok şey var...
Bir başka Cumhuriyet düşmanı. Çanakkale diye filim yapıyor kahramanlığıyla savaşa kqyılan her ülkenin tarihine yazılmış Mustafa Kemal'i küçümsüyor madem Cumhuriyet varsa 1946 çok partiye geçildi diyor cehalet ekranda dahil yapılıyorsa bu birilerinin maşalığıdır ittihat ve yrekkaiye şaf edebilecek kadar sşyadi bilgisi askeri birikimi yğksek sinemacınoın savunduğu argümanlara baknkimler nasıl ünlü olmuş yazık bu ülkeye biraz daha araştırsak okyanus ötesinden bağlantıda çıkar herhalde
ОтветитьSinan abi inşallah bu yorumu okursun Abi sen Dehşet güzel bir adamsın Sanat camiasında bir mücahit sen çıktın hakikatleri söyledin.ALLAH RAZİ OLSUN
Ответить👍
ОтветитьFetöcüydü galiba bu, o zamanlar işleri iyiydi, şimdi boşta kaldı.
Ответить